Murat amca ile şemsiyenin altında hem denizi izleyip keyif yapıyor, hem de sikişten sonra biraz dinleniyorduk. Bir saat civarı oturduk, ben telefonla ilgilenirken Murat amca da gazetelerini okumaya devam etti. "Ben denize giriyorum!" dediğimde, "Gir bakalım fıstık!" dedi, kalktığımda götüme şaplak atmayı ihmal etmedi. Serinlemek için tekrar bir 25-30 dakika denizin içinde vakit geçirdim. Murat amcanın girmeye niyeti yoktu herhalde.
Çıktığımda dinlenmek için çadıra geçtim. Çadırın arkasındaki yüksek kayalıktan gölge oluşmuş, çadır gölgede kalmıştı. Bir iki saat uyurum diye kurulanıp uzandım. Aradan ne kadar vakit geçti anlamadım, yatar yatmaz zaten uyumuşum. Uykumu Murat amca bozdu, arkama geçmiş şortumu sıyırmış deliğimi parmaklıyordu. Bu şekilde de uyanmak ayrı bir zevkti. İlk başta uyuyor numarası yaptım, ama artık zevkten duramadım ve "Yarağını sok artık götüme kocacığım!" dedim.
"Ooo karıcığım uyanmışsın!" dedi. Yanındaki Bebe yağına uzanıp hem sikine hem de deliğime sürdü. Bir iki fırça çekip içime sokmaya başladı. Herhalde rahat edemedi uzanır vaziyetteyken, domaltıp göbeğimin altına yastıkları falan doldurdu, o şekilde pompalamaya devam etti. Çadırın içi çok sıcaktı, "Hadi dışarıda sik beni!" dediğimde, "Gel bakalım!" dedi. Çadırdan çıktık. Hafiften güneş gitmiş, tatlı bir esinti başlamıştı.
Rüzgar eserken sikiyordu beni, ayakta pozisyonda. Sert sikiyor ve küfürlü konuşmaya başlamıştı artık iyice. Ben de ona ayak uydurmaya çalışıyordum. Sikini köküne kadar sokup içimde bekliyor, sonra tamamen çekip tekrar köklüyordu. Deliğim hiç zorlamadan direkt içine kaydırıyordu zaten sikini. 10 dakikalık sikişmenin ardından götümden sikini çıkartıp diz çöktürdü beni. Yüzüme karşı sikini sıvazlaya sıvazlaya boşalmaya başladı. Sıcacık dölleri mermi gibi ağzıma, yüzüme, göğsüme geldi.
Son damlasına kadar akıttıktan sonra, "Bütün enerjimi sömürdün, yemek yiyelim mi?" dedi gülerek. Ben de, "Ben yiyeceğimi yiyorum zaten, ama hayır demem!" deyip kahkaha attım. "Tamamdır, sen istersen temizlen, ben de hazırlayayım!" dedi. İşime geldi yemeği onun hazırlaması. Denize girdim tekrardan, duş niyetine kullanıyordum.
Saat 6 olmuştu, sandviç hazırlamış, "Bunları yiyelim, akşam 8-9 gibi mangal yaparız!" dedi. "Bana uyar!" dedim ben de. Tekrar şemsiyenin altında oturduk. Sandviçleri yedikten sonra otururken, "Alsana sikimi ağzına!" deyip kolumdan tutup bacak arasına doğru çekti. "Üçüncü postayı atacak mısın?" dedim şaşkın şekilde. "Boşalamasam bile çok zevk veriyor yalatmak!" dedi. "İyi bakalım!" deyip şortunu sıyırdım. Yumuşacık sikini ağzıma alıp emmeye başladım. Çok geçmeden ağzımda sertleşti.
Ben saksoya devam ederken, uzaktan, "Ooo kolay gelsin!" diye bir ses duydum ve neye uğradığımı şaşırdım. Hemen ağzımdaki siki bırakıp ayağa kalktım. Bir de ne göreyim? Bizim Yılmaz amca gelmiş, bir elinde kamp sandalyesi, bir elinde çantası. Onu görünce nasıl rahatladığımı anlatamam. "Hoşgeldin Yılmaz amca!" deyip yanağından öperken kendine çekip iki eliyle götümü avuçladı. "Hoşbuldum yeğenim, kaçıncı postayı atıyordunuz?" dediğinde ben cevap veremeden Murat amca, "İki kere siktim! Ama böyle göt yok be Yılmaz, neymiş bu!" dedi.
Yılmaz amca da, "Ee ilk ben bozdum, bu götün sahibi benim!" dedi. Ben de Yılmaz amcaya sarılarak, "İlkim sensin, senin yerin ayrı!" dedim. "Ee devam edin, ben de katılırım size!" dediğinde, "Yok, başkası geliyor sandım aklım çıktı, birazdan başlarız!" deyip sandalyeme oturdum. Yılmaz amca çantasını çadırın içine attı. Aklımdan gece çadırda nasıl sikecekleri geçiyordu, (İşin var bu akşam Yiğit!) diye geçiriyordum. Sonra sandalyesini yanıma kurdu. İkisinin arasındaydım. Güneş zaten batmaya yakındı, rüzgar da çok güzel esiyordu. Onlar sohbet ediyor, ben bazen sohbetlerine katılıyor, onun dışında telefonla ilgileniyordum.
Hava kararmaya yakın olunca Murat amca arabadan gidip odunları getirdi. Yılmaz amca ile birlikte beraber ateşi yaktılar. "Biz rakı içeceğiz, sen de içer misin?" diye sordular. "Yok, canım istemiyor!" dediğimde, "Bir bardak iç, rahatlarsın, akşam çok yorulacaksın!" dedi Yılmaz amca. "İyi hadi içeyim!" dedim. İki ihtiyar sikicim beni hiç yormadan her şeyi kendileri hazırlıyorlardı. Bu durum çok hoşuma gitmişti. Keşke kız olsaydım ve bu ikisiyle birlikte yaşasaydım, önlü arkalı siktirirdim diye geçirdim içimden.
Murat amca ateşin başına geçmiş tavukları ve köfteleri hazırlamaya başladı, "Bunlar bir yarım saat 45 dakika sürer!" dedi. Yılmaz amca, "O zaman ben bir posta atayım!" deyince azgın ihtiyar ile göz göze geldik. Bana, "Hazır mısın?" dediğinde, "Senin için her zaman!" dedim, elimdeki telefonu kamp masasının üstüne bıraktım. Sandalyede oturuyordum halen. Yılmaz amca karşıma geçip eşofmanını sıyırdı. İlk göz ağrım, ilk aldığım sik karşımda duruyordu. Beklemeden ağzıma alıp kaldırmaya başladım. Murat amca bir yandan bizi izliyor bir yandan da mangalı yapıyordu.
Yılmaz amcanın siki çok geçmeden ağzımda sertleşmeye başladı. Sandalyenin arkasında duran havluya uzanıp yere serdi, "Gel ben de senin deliğini hazırlayım!" dedi. 69 pozisyonuna geçtik. Bir yandan Yılmaz amcaya sakso çekerken Murat amcaya baktım, mangala devam ediyordu. Parmağımla gel işareti yaptım. Mangalı bırakıp yanımıza geldi. Diz çöküp şortunu indirdi. Zaten bizi izlerken siki çoktan dikilmişti. Yılmaz amcanın sikini yalamayı bırakıp Murat amcanın sikine yöneldim. Biraz ona, biraz ona sakso yapıyordum.
Yılmaz amca, "Hazır bu, kalk bakalım!" deyip köpek pozisyonunda domalttı beni. Çadırdan gidip kendi getirdiği Bebe yağını sikine sürüp deliğime ileri geri yapmaya başladı. Murat amcaya saksoya devam ediyordum ki, "Dur bekle!" deyip mangalın başına geçti, ters düz yapıp etleri geri geldi. Halka açık alanda denize karşı seks yapmak, hem de grup seks yapmak aşırı keyif veriyordu. Yılmaz amca sikini deliğime geçirmiş, iki eliyle de belimi sağdan soldan kavrayıp pompalamaya başlamıştı çoktan. Murat amca da ağzıma git gel yapıyordu...
İkisi de deliklerimi sikerken Murat amca Yılmaz amcaya, "Keşke ilk sikerken beni de çağırsaydın, ben de açardım deliğini!" dedi. Yılmaz amca, "Geçen sen beni çağırdın mı?" dediğinde şaşırmıştım, benden başka kimi sikiyorlar diye. Murat amca, "Ee ben seni aradım, açmadın, dükkandaydın, ne yapsaydım, hazır oğlanın delik bekliyordu, sikmese miydim?" dedi. "Olsun olsun!" dedi Yılmaz amca, "Bak şimdi elimizde orospumuz hazır, istediğimizde sikeceğiz orospumuzu, değil mi Yiğit?" dedi. Ben de ağzımdaki siki çıkartıp, "Ne zaman isterseniz kocalarım!" dedim.
Murat amca, "Hadi ben de sikeyim!" deyip yer değiştirdiler. O sırada ben, "Mangala da bakın!" dedim. Yılmaz amca sikini ağzıma tam verecekken, "Dur bakayım ben!" deyip mangalın başına geçti. "3-4 dakikaya hazır gibi bunlar!" dedi, tekrar yanımıza gelip ağzıma vermeye başladı. Yılmaz amcanın sikini biraz yalayıp, taşaklarını yalayıp ağzıma almaya başladım, tertemiz yapıp gelmiş yanımıza. Ben taşaklarını emiyordum o da eliyle kendine 31 çektiriyor, "Off off yala yala!" diyordu. Taşakları ağzımdayken, "Ben geliyorum!" deyip taşaklarını kurtarıp sikini ağzıma sokmaya başladı.
10-15 saniye sonra ılık ılık ağzımda dölleri hissetmeye başladım. Bir taraftan gözlerinin içine bakıyor bir taraftan ağzımdaki sikini vantuzluyordum. Yılmaz amcanın dölleri lezzetliydi, midem bulanmadan yuttum. "Harikaydın deyip başımı seviyordu. "Sen de öylesin kocacığım!" derken Murat amca da arkamda sesli şekilde boşalmaya başladı. Sikini götüme dibine kadar geçirmiş, en derine akıtıyordu döllerini.
Kafamı çevirip, "Ya Murat amca içime boşalmasaydın, nasıl temizleyeceğim ben şimdi?" dediğimde boşalmaya devam ediyor, dediğimi umursamıyordu. Son kez sert sert pompaladı götüme, bütün dölleri içimdeydi. "Dayanamadım valla aşkım, çok sıcaksın, bu sefer çekemedim kendimi!" dedi. Ben arabadan pet şişelerdeki sulardan alıp çadırın yanında içimdeki dölleri temizledim.
Ben temizliği bitirip yanlarına geldiğimde ihtiyarlar tabakları rakıları hazırlamış beni bekliyorlardı. Oturup yemeye başladık. Geceye kadar sohbet muhabbet edip rakı içtik, ben bir bardak içerim derken 4 bardak içmiştim. Hafiften hepimiz çakır keyif olmuştuk. Laflarken beni kucaklarına alıyorlar, memelerimi sıkıp götümü avuçluyorlardı. Dudaktan öpüşmeyi sevmeyen ben rakının verdiği çakır keyif ile Murat amca kucağına aldığında dudaklarına yumuldum. O da direkt karşılık verip öpüşmeye başladık. Elleri de boş durmuyor şortumun içinden götümle oynuyordu.
Murat amcayla birkaç dakika öpüştükten sonra Yılmaz amca, "Ee benim canım yok mu?" deyip o kucağına aldı beni bu sefer. 60 kilo genç olduğumdan rahat rahat kucağa geliyordum. Biraz da onla öpüştükten sonra yerime geçtim ve "Anlatın bakalım, benden önce kimi siktiniz?" diye sordum. Murat amca anlatmaya başladı. Üniversitede okuyan genç bie elemanmış, 22 yaşında, aşağı yukarı benim boyutlarımda. "Ama, o tam ibneydi. Sen dışarıdan belli etmiyorsun, onun konuşması hareketleri direkt ibne olduğunu belli ediyordu!" dedi.
"Görüşmüyor musunuz artık?" diye sordum. Yaz olduğu için evine dönmüş, "Önümüzdeki ay gelecek, yine sikeriz onu, ama senin gibi değil o, sen çok daha iyisin, orospulukta seni geçemez, sen sikilirken konuşuyorsun, ritime ayak uyduruyorsun, ama o mırın kırın ediyor, domalıp bekliyor öyle!" dedi. Beni övmesi hoşuma gitmişti. "İstersen onu sikerken seni de çağıralım, birimiz onu birimiz seni sikeriz!" dediğinde, "Yok ya ben paylaşamam kocalarımı!" diyip göz kırptım. "Bak bak küçük orospu seni!" diye bacağımı okşadı.
Artık karnımız doymuş ve yorulmuştuk. "Geçelim mi çadıra?" dediler. "Tamam!" dedik. Ben tabakları alırken, "Sen geç, biz hallederiz!" dediler beni yolladılar çadıra. İki dakikada halledip geldiler, sağlı sollu yanıma uzandılar. Murat amca üçüncü posta atmanın yorgunluğu ile sadece uzanmıştı. Yılmaz amca ise rahat durmuyor, elleri vücudumda geziniyordu. Sonra kolumdan tutup kendi üstüne çekti, öpüşmeye başladık. Murat amca, "Sen sik, beni bitirdi bugün, yarın sikeceğim ben!" deyip arkasını döndü.
Yılmaz amca vakit kaybetmeden öperken bir taraftan da şortumu sıyırmaya çalışıyordu. Yardım etmek için ben ikimizin de şortunu sıyırıp Bebe yağı ile deliğimi ve Yılmaz amcanın sikini yağladım. Tekrar üzerine uzanıp dudaklarına yumuldum. Çok güzel emiyordu dudaklarımı. Siki zaten kalkmıştı. Öpüşürken bir elimle sikini deliğime hizaladım. Ben götümü ona bastırıp o da bana doğru bastırıyordu. Sikini içime almıştım. Hem öpüşüyor hem de sikiliyordum. Kulağına eğilip, "Kocacığım sik karını, deliğimi döllerinle doldur!" gibi şeyler söyleyip azdırıyordum onu...
O şekilde 10 dakika kadar siktikten sonra, "Boşalacağım!" dedi. "İçime boşal aşkım!" deyip gözlerinin içine bakmaya başladım. Dudaklarımı ısırıp aldığım zevki ona göstermeye çalışıyordum. Ellerimi de göğüs kılları arasında gezdiriyordum. Makine gibi pompalama başladı. Birden içimde çok tuhaf bir şey oldu, o kadar zevk aldım ki o şekilde pompalamasından, birden boşalmaya başladım. Sikilirken boşalmak ile 31 arasında dağlar kadar fark vardı. Yılmaz amcanın göbeğine gelmişti biraz benim döllerim.
O da benden hemen sonra içime akıtmaya başladı. O boşalırken tekrar dudaklarına yapıştım. Aşırı aşırı zevk almıştım. O zevkten sonra artık sikilirken boşalmayı şart ettim kendime. Yılmaz amca ile çadırdan çıktık temizlenmek için. Islak mendil ve su ile önce onun göbeğini sonra kendi götümü temizledim. İkimiz de çıplak şekilde tekrar çadıra girdik. Arkamı Yılmaz amcya dönmüştüm, 66 kaşık pozisyonunda bana sarıldı, uyuduk o şekilde :)