Bir haftada yaşadığım bu kadar pasif seks deneyiminden sonra aklımda sadece seks ve olgun sikicilerim vardı. İki gün kimseyle iletişim kurmadım, ama pişman olduğum için değil, götümü dinlendirmem gerekti bu kadar sikilmeden sonra. İnternette sürekli gay seks videoları izliyor, gay seks hikayeleri okuyor, nasıl fantaziler yapabilirim diye düşünüyordum. Halka açık yerlerde yapılan seks dikkatimi çekmişti.
Birkaç gün deliğimi dinlendirdikten sonra öğlen vakti gibi Yılmaz amcanın dükkanına gitmeye karar verdim. Bakkala giderken Yılmaz amcanın dükkan komşusu televizyoncu Murat amca yine kahvede oturmuş ben geçerken pür dikkat bana bakıyordu. Acaba Yılmaz amca beni siktiğini ona da mı söyledi, o da mı oğlancı diye düşünmeye başladım. Murat amcanın da tadına bakmalıyım diye geçirdim içimden.
Yılmaz amcanın dükkanın önünde kamyonet vardı. Selam verip içeri girdiğimde yeni malzeme sipariş etmiş, onları yerleştiriyordu. Beni görünce, "Ooo kaçak nerelerdesin, uğramıyorsun?" deyince, "Birkaç gündür yorgundum!" deyip imalı şekilde sırıttım, sonra da, "Yeni malzemeler mi?" diye sordum. Yılmaz amca da, "He yav yeğenim, sabahtan beri bunlarla uğraşıyorum, akşama kadar çok işim var!" dedi. Anladığım kadarıyla kendimi bugün Yılmaz amcaya siktiremeyecektim.
"Yılmaz amca sana kolay gelsin o zaman, ben sigara alayım!" dedim. İçtiğim sigaradan verdi iki paket. "Deftere yazsan olur mu Yılmaz amca, sonra öderim?" dedim ve göz kırptım. O da, "Ne demek yeğenim lafı olmaz, bir ara ödersin!" dedi. Resmen kendi aramızda şifreli konuşuyorduk. Çok durmadan çıktım dükkandan, eve doğru yürüdüm.
Kahvenin önünden geçerken televizyoncu Murat amca yine tek başınaydı. Yanına gidip bir yoklamaya karar verdim. Oğlu sürekli dükkanda çalışıyor, bu da tüm gün kahvede çay sigara içiyordu. Sigara içmekten bıyıklarının uçları sararmıştı. Selam verip, "Nasılsın Murat amca?" dedim. "İyi iyi yeğenim, gel otur çay ısmarlayım sana!" dedi. Teşekkür ettim, çektim sandalyeyi oturdum. Boş beleş muhabbet yapıyorduk. İçimden acaba nasıl yoklarım, ne konusu açsam da niyetini öğrensem diyordum.
Sonra aklıma bir fikir geldi. Yaz olduğundan havalar çok sıcaktı, Sakarya'nın nemi fenadır. "Amma da sıcak he Murat amca, tam kamp havası, Sapanca tarafına gideceğim bir ara, orda kamp yapılcak güzel yerler var!" dedim. Murat amca da, "Yok yeğenim, Sapanca kötü, deniz kenarı en iyisi. Nasıl kamp yapardık biz de gençliğimizde, tam havası dediğin gibi, alacaksın mangal eşyalarını, kamp malzemelerini, gideceksin, serin oluyor dediğim yer!" dedi. Ben sohbeti ilerletmek için, "Nerede o dediğin yer, ben tek gidiyorum genelde, ulaşım falan kolay mı?" diye sordum.
Murat amca da, "Tek başına ne yapacaksın yeğenim, tek sıkılırsın, benim de bu aralar kaçamak yapasım var, hazır bende araba da var, gel beraber gidelim, ben balık tutarım, sen istersen denize girersin!" dedi. Sanki benim pasifliğimden haberi varmış gibi geldi. "Canıma minnet Murat amca, ne zaman gidelim?" deyince, "Yarın müsaitsen sabah erkenden gidelim! Eşyalarını hazırla, alırım ben seni!" dedi. "Olur murat amca, sen bana numaranı söyle, çaldırayım numaramı kaydet, sabah geldiğinde ararsın inerim!" dedim. "Tamam!" dedi, numaralaştık. Çayımı içip kalktım ben. Öğle sıcağı zaten mahvetti beni, eve geçip direkt yattım. Akşam 7 gibi kalktım, hava serinlemişti.
Murat amcaya mesaj attım, "Yarın için yiyecek falan ne getireyim? Kalacağız mı, sabah gidip akşam dönceğiz mi?" diye sordum. Mesajıma cevap vermesini beklerken direkt aradı. İstersem kalabileceğimizi, yanıma deniz şortumu almamı, havlu falan kendi eşyalarımı getirmemi, yemek kısmını onun ayarlayacağını söyledi. Ben de, "O zaman sabah parkın oradaki markette buluşalım, yiyecek içecek ıvır zıvır bir şeyler alırız!" deyip saat 9'a sözleştik tekrar.
Telefonu kapatıp duşa attım kendimi, ne olur ne olmaz belki Murat amcaya siktiririm kendimi diye temizliğimi yaptım. Zaten çok az tüy vardı, ama onları da alıp kaymak gibi yaptım her yerimi. Yarın için de planımı kafamda kurdum, Murat amcaya kendimi nasıl siktiririm diye. Gece biraz internette takılıp seks hikayeleri okuyup yattım, uyudum...
Sabah 8 gibi kalkıp eşyalarımı kontrol ettim, her ihtimale karşı çantama Bebe yağı da koydum. Annem uyuyordu, ona seslenip arkadaşlarla kampa gitdeceğimi, yarın döneceğimi söyledim. Annem de uyku sersemi, "Tamam tamam!" deyip yattı tekrar. Hazırlanıp evden çıktım. Hava durumuna bakmıştım, 4-5 gün hava çok güzel gözüküyordu. Marketin önüne vardığımda Murat amca çoktan gelmiş, sigara içiyordu. Selamlaşıp sigarasını bitirmesini bekledim. Beraber marketten atıştırmalık birşeyler aldık. Köfte tavuk falan da aldı, "Akşama mangal yaparız, rakı da var bende!" dedi. İçimden (Hadi bakalım ne olcak akşama!) diye geçiriyordum.
Alışverişi yaptıktan sonra atladık arabaya. Bu saatten sonra tek odağım Murat amcayı azdırmaktı. Üstüme bol bir atlet, altıma da dizlerimin bir tık üstüne bol bir şort giymiştim. Yanıma da böyle iki tane şort ve atlet almıştım. Murat amca arabanın arkasını doldurmuş, soğuk çantası, piknik tüpü falan filan bir ton eşya vardı. "Yol 45-50 dakika civarı sürer!" dedi, o sırada muhabbete başlamıştık. Okulu sordu. Sonra biraz daha özele girmeye başladı, "Ee var mı manita falan?" dedi. Ben de, "Yok be Murat amca, tek tabanca devam, uğraşamam onlarla!" dedim.
Murat amca da, "Ben senin yaşındayken çok sevgilim vardı, birine çakıp öbürüne geçerdim!" deyince muhabbeti sekse getireceğini anladım. Bozuntuya vermeden, "Eski hızlılardansın he Murat amca!" deyince güldü. Yol boyunca gençlik anılarını falan anlattı...
Deniz kenarına geldiğimizde yeri cidden beğendim, etrafı kayalık bir alan, korunaklıydı. Bir tane de iskele vardı suya girip çıkmak için. Etrafa bakındığımda kimsecikler yoktu. Bu şekilde olması güzeldi, çünkü rahat rahat planımı gerçekleştirebilirdim. Arabayı kamp kuracağımız yakın bir yere bırakıp içindekileri deniz kenarına taşıdık. Vakit daha öğlen değildi, şemsiye de vardı arabada onu da alıp gölge olması için açtık. Çadırı falan her şeyi ayarlayıp şemsiyenin altına kamp sandalyelerini atıp oturduk. Denizde dalga hiç yoktu, tam girmelikti. Zaten gittiğimiz kamp yeri çok geniş değildi, bizi gören muhtemelen yer büyük olmadığı için gelmezdi. Biz de eşyayı arabayı falan ona göre koyduk.
İki gün boyunca Murat amcayla takılacaktık. Şemsiye altında otururken, "Ben deniz şortumu giyeyim Murat amca, su gayet güzel bir girip çıkayım!" dedim. O da, "Tamam yeğenim sen keyfine bak!" dedi. Marketten aldığı gazeteleri almış yanına, onları okuyordu. Çadırı şemsiyeden 3-4 metre öteye kurmuştuk, giriş kısmı da şemsiyeye doğruydu. İçeri girip çantamdan şortu çıkardım, çadırın ağzını kapatmadan soyunup altıma şortu geçirdim. Havlumu ve güneş kremini alıp tekrar geri döndüm Murat amcanın yanına. Acaba ben altımı çıkardığımda beni izledi mi diye merak ediyordum.
Havlumu ve güneş kremini Murat amcanın yanına bırakıp suya girdim. 15-20 dakika suda takılıp çıktım. Vücuduma krem sürmesini isteyecektim, bakalım ilk plan buydu azdırmak için, bu tutarsa zaten bu iki gün boyunca götüm bayram edecekti. Yanına geldiğimde sandalyeye oturmak yerine kumsala havluyu serip üstüne yüz üstü uzandım. İki dakika geçmeden Murat amca, "Yeğenim yanacaksın öyle!" deyince, "İyi dedin Murat amca, şu güneş kremini bana bir sürsene, sırtıma süremem ben şimdi!" dedim. Murat amca sanki bunu dememi beklermiş gibi sandalyeden kalkıp direkt yanıma geldi. Güneş kremini alıp sırtıma sürmeye başladı...
Sürmekten ziyade vücudumu yoğuruyor gibiydi. "Biraz da bacaklarına süreyim mi?" dedi. "Sür sür Murat amca!" deyip şortumu çekebildiğim kadar yukarı çektim göt yanaklarımın hemen altına kadar, açtım bacaklarımı. Murat amca iki bacağımın arasına geçip baldırlarımı yoğurmaya başladı. Ben de hafiften de orospuluklara başladım, o yoğurdukça götümü hafiften kaldırıp, çok hafif sallıyordum. Murat amcanın bırakmaya niyeti yoktu anlaşılan. Ben de orospuluğa devam edip, "Murat amca sen şimdi iyi de masaj yaparsın he?" deyip küçük orospu kahkahası attım. Murat amca dediğime hafiften gülüp bacaklarımın arkasını yoğurmaya devam ediyordu.
Hafiften üst arka bacağıma doğru getirdi ellerini, aşağı yukarı kremliyordu. Götümü biraz daha kaldırıp dikkatini çekmeye çalışıyordum. O da işi biraz daha ilerletip artık elini göt yanaklarımın hemen altına getirdi. Şortun altından parmaklarını geçirdiğini hissediyordum. Hiç sesimi çıkarmadan nereye kadar gideceğini merak ettim. Artık parmaklarıyla göt yanaklarıma dokunuyor, sonra geri çekip tekrar yapıyordu. "Murat amca çok iyi masaj yapıyorsun gerçekten, belime yapsana!" dedim. "Yapayım yeğenim, ama güneşte kalmayalım, çarpar, istersen çadıra geçelim orda yapayım!" deyince içim bir tuhaf oldu.
"Olur!" deyip kalktım. Kalkarken göz ucumla Murat amcanın önüne bakınca gördüm ki Murat amca sikini dikmiş, çadırın içinde beni yoklayacak. Çadırın içine geçip ben yere uzandım tekrar. Murat amca da götümün üstüne oturup belimi ovmaya başladı. Hafiften sikini hissediyordum, çok hafif inlemeler çıkarmaya başladım. İlk harekete geçenin Murat amca olmasını istiyordum. Murat amca hafif hafif şortumu aşağı çekiyordu parmaklarıyla. İçimden işini kolaylaştırayım dedim. "Murat amca yanlış anlamazsan şort engel oluyorsa çıkartabilirim, utanmam ben!" deyince, "Ben de utanmam yeğenim, nasıl rahat edersen öyle yap!" dedi.
Murat amca üzerimden çekildi, dizlerinin üstünde duruyordu. Ben de dikilip şortumu aşağı sıyırdım. Sıyırırken götüm Murat amcanın dibindeydi resmen. Murat amca, "O zaman ben de çıkartayım, donla durayım. Zaten çok sıcak, gelen giden de olmaz!" deyip şortunu indirdi. Siki resmen donunu zorluyordu. Önüne bakıp hafiften güldüm ve tekrar uzandım yere. İkimiz de her şeyin farkındaydık, ama aceleye getirmiyorduk. Bu davranışı hoşuma gitmişti.
Arka bacaklarımın üzerime oturup önce belime, sonra da götümün yanaklarına masaj yapmaya başladı. "Murat amca çantamda Bebe yağı var, istersen ondan sür de yap masajı!" dedim. "Hmmm!" deyip uzandı çantama, Bebe yağını alıp belime biraz döktü. Belimde sonra götümün yanaklarına da döktü. Götümün yanaklarını iki eliyle sıkıyor, ayırıyor elleriyle mıncıklıyor, baş parmaklarıni deliğime değdirip değdirip çekiyordu. Ben ise başımı yan çevirip gözlerim kapalı tebessüm eder şekilde uzanmaya devam ediyordum.
Murat amca işi iyice ilerletip götümü ikiye ayırıp deliğime bakıyor, parmaklarını rahatça etrafında gezdiriyordu. Ben götümü biraz kaldırıp (Parmakla hadi!) demeye çalışırken, mesajı almış olmalı ki deliğime Bebe yağı döküp parmağını sokmaya çalıştığını hissedip, "Offf!" diye inledim. Murat amca yağlı parmağını daha da içeri sokuyor, içimde ileri geri yapıyordu. Artık sikişe geçmeye başlamıştık. Parmağını birkaç kez ileri geri yapıp ayağa kalktı. Gözlerimi açıp ona baktığımda gözgöze geldik. "Şşşt, merak etme!" dedi donunu indirdi. Aman Tanrım, çok güzel siki vardı, muhtemelen 17-18 cm uzunluğunda, kalınlığı da gayet yerindeydi.
Donunu çıkarıp üzerime uzandı. Götüme o kadar çok Bebe yağı dökmüştü ki, vıcık vıcık olmuştu. Sikini göt yanaklarımın arasına yerleştirip üstüme yattı. Götümün arasına sikini ileri geri yaptırıp sikinin kayganlaşmasını sağlıyordu. Hazır olduğunu düşündü sanırım ki üzerimden kalkıp bir eliyle sikini deliğime hizalamaya başladı. "Nefes al, bana bırak!" dedi. Ben tek kelime etmiyor, tamamen alacağım zevke hazırlıyordum kendimi.
Götüm zaten çok zorlamadan kafasını aldı. "Ohh, harikasın!" deyip içime doğru sokmaya başladı sikini. Ben de onu azdırmak için inliyordum. Sikini tamamen geçirdikten sonra tekrar üzerime uzandı ve git gel yapmaya başladı. Ensemi, kulaklarımı öpüyor, "Yiğit harika deliğin var, sımsıcak, yanıyor!" diyordu. Elleri ile ellerimi tutup parmaklarımızı birleştirdi. Ben de, "Murat amca çok güzel sikiyorsun, hepsini soktun içime, doldurdun götümü!" deyip zevki arttırmaya çalışıyordum. O ise bir yandan götümü sikerken bir yandan da öpmeye devam ediyordu.
Birkaç dakika bu şekilde siktikten sonra kalktı, "Domalsana!" deyip göbeğimin altına kamp için getirdiğimiz yastıkları doldurdu. Dizlerinin üstünde durup deliğimi tam kendine göre ayarladıktan sonra tekrar sikini götüme soktu. İki eli ile omuzlarımdan kendine çekiyordu, harika bir ritim tutturmuştuk. Olgunları sevmemin en büyük sebebi sekste tecrübeliydiler...
O şekilde 15 dakika falan pompaladıktan sonra, "İçine boşalayım mı?" diye sordu. "Boşalma, temizleyemem burada!" dedim. "Tamam!" deyip ritmini arttırdı. Sonra da, "Geliyorum!" deyip içimden çıktı ve sırtıma boşalmaya başladı. Sırtıma akan döllerin sıcaklığını hissediyordum. Tamamen boşaldıktan sonra üstüme uzanıp, "İki gün burdayız, merak etme çok eğleneceğiz!" dedi. "Evet, farkındayım kocacığım! Kalk üzerimden hadi!" deyip üzerimden kaldırdıktan sonra doğru denize girdim o şekilde. Öğle sıcağında çadırın içinde sikilmek fena terletmişti beni, sanki saunada gibiydim.
Suyun serinliği kendime getirdi beni. Denizde temizlenip çıktım. Murat amca da sikini temizleyip tekrar şemsiyenin altına geçmişti. Ben çadıra gidip altıma tekrar şortumu geçirip şemsiyenin altına yanına geldim. "Vay be Murat amca, sikin de performansın da çok iyiymiş!" deyince, "Eee ben sana arabada gelirken ne demiştim!" deyip kahkaha attı, sonra da, "Ama yiğit sendeki o delik ne öyle, pespembe, genç kızlarda öyle yoktur!" dedi. Ben de, "Ee bakıyoruz kendimize!" deyip göz kırptım :)